7/24 Ücretsiz Sigorta Danışmanlığı…
0(286) 214-0555

Trafik sigortasında fiyatlama sorununa bir çözüm önerisi

Trafik sigortasında fiyatlama sorununa bir çözüm önerisi

Sektöre uzun yıllarını vermiÅŸ duayenlerden Çetin Alanya, trafik sigortasında yaÅŸanan sorunun sebeplerini analiz etti. En büyük sebeplerden birinin yanlış fiyat olduÄŸunu ve sektörün doÄŸru fiyatlama yapabilmek için Sigorta Bilgi Merkezi’nden destek alabileceÄŸini aktaran Alanya’nın önerdiÄŸi çözümleri Sigortacı Gazetesi olarak okurlarımızla paylaşıyoruz.

Sektörde aktif görevlerimden ayrılalı yaklaşık yedi, yurt dışındaki iki reasürans ÅŸirketinin yönetim kurulu üyeliklerinden ayrılalı da iki yıl geçti. Bu süre zarfında ayrılırken verdiÄŸim demeçte de söylediÄŸim üzere sigorta ile sadece sigortalı olarak ilgilendim. Ancak ulusal basında ve sektör yayınlarındaki sigorta konularını da, bu iÅŸlere orasından burasından bulaÅŸmış biri olarak, uzun bir süre biriktirdiÄŸim bilgi ve deneyim gözlüklerimle bakmaya devam ettim.

GördüÄŸüm ÅŸey ÅŸudur: Özellikle trafik sigortası konusunda sektörün her kesiminde tam bir kafa karışıklığı hâkimdir. ÖrneÄŸin fiyatlamada tavan uygulamasını bizzat getiren bakan, “Tavan fiyat uygulaması sigorta ÅŸirketlerini önemli zarara uÄŸrattı; hiçbir sigorta ÅŸirketi bile bile zarar edeceÄŸi iÅŸi sigorta etmez” derken, Birlik yöneticileri “Biz bu branÅŸta kâr hedeflemiyoruz, zararımız çok büyük olmasın yeter” anlamına gelen, kendilerini atayan sermaye guruplarının tam aksine görüÅŸler ileri sürebiliyorlar. Ya da bir baÅŸka yönetici sigorta ÅŸirketlerinin “Zarar büyüyor” feryadına akıl erdiremediÄŸini söylerken, yine Birlik yöneticileri yurt dışından uzman getirmekten dem vuruyorlar. Bu son beyanları okurken inanın yüreÄŸim cız etti. Beyler, trafik sigortasının fiyatlaması konusunda yurt dışında hiç kimseden öÄŸreneceÄŸimiz bir ÅŸey yoktur. 100 yıla yakın geçmiÅŸe sahip Türk sigortacılığını hiç kimse bu ifadelerle niteleyemez.
GeçmiÅŸe kısaca bakmakta yarar var. Çok uzun yıllar trafik sigortasının teminat tutarları ve primleri Hazine MüsteÅŸarlığı tarafından belirlendi. Birkaç yıl hariç, sigorta yılı bazında, tüm yıllar zarar verirdi. Ancak sektör hesabını takvim yılı bazında yapmakta olduÄŸu için her takvim yılı küçük ya da ÅŸirketine göre önemli kârla kapanırdı. Milli Reasürans bu branÅŸta kesilen her bir poliçeden belli bir oranda pay aldığı için, kendi iç istatistiklerini sigorta yılı bazında hazırlardı. Herhalde bu bilgiyi talep eden kiÅŸi ya da kurumlara iletirdi diye düÅŸünüyorum, zira ben her yıl bu bilgiyi talep eder, trafik sigortalarının gidiÅŸatını sigorta yılı bazında takip ederdim.

Genel gidiÅŸat çok önemsiz sapmalar ile aÅŸağı yukarı ÅŸu ÅŸekilde idi: ÖrneÄŸin 2003 yılı baÅŸlangıç tarihli poliçelerin yıl sonu ödenen ve muallak hasar toplamı primlerin %25’i, aynı yılın ödenen ve muallak hasarları 2004 sonu itibarıyla 2003 primlerinin %65’i, yine 2003 yılı poliçelerinin 2005 sonu ödenen ve muallak hasarları toplamı 2003 yılı primlerinin %85’i, 2006 sonu oranları %95 ve devamı yıllarda da küçük oranlarda artarak herhangi bir sigorta yılı takip eden dördüncü ya da beÅŸinci yıldan itibaren %100’ün üzerinde hasar oranı ile devam ederdi. Åžimdilik sadece hasar oranından bahsettiÄŸim dikkatinizi çekmiÅŸ olmalıdır. IBNR bu hesabın içine girmez, zira sigorta yılı bazında geliÅŸimden bahsetmekteyim.

TARÄ°FELER DOÄžRU UYGULANMADI

Ancak bir zaman geldi ki, sektörü takvim yılı bazlı hesaplamalar dahi kurtaramaz oldu. Türkiye Sigorta BirliÄŸi’nde uzman arkadaÅŸlar tarife taslakları hesaplamalarında aktüeryal metotlarla çalışarak BirliÄŸin önerilerini Hazine MüsteÅŸarlığı’na iletirlerdi. Her defasında bu tarife taslakları, özellikle büyük ÅŸehirler açısından önemli ölçüde budanarak uygulamaya konuldu. Bir keresinde bir yetkiliye hangi hesaplamayı yaparak BirliÄŸin bilimsel olarak hazırladığı tarifeleri budadıklarını, bilmediÄŸim bir ÅŸey varsa öÄŸrenmek istediÄŸimi söyledim. Aldığım cevap aÄŸzımı açık bırakmıştı: “Çetin Bey, ÅŸirketler buradan ettikleri zararları daha kârlı olan branÅŸlara, örneÄŸin konut-iÅŸyeri sigortası veya nakliyat sigortası gibi diÄŸer alanlara yöneltsinler gayesi ile bu indirimleri yapıyoruz!”

Durum bu olunca ÅŸirketler haklı olarak feryada baÅŸladılar. “Hazine eliyle çok zarar ediyoruz. Tarifeleri serbest bırakın, her ÅŸirket kendi sonuçlarına göre kendi tarifesini yapsın!” Bundan daha mantıklı bir görüÅŸ olabilir mi? Türkiye’de olduÄŸumuzu unutursanız, olamaz. Tarifeler serbest bırakılınca, bazıları en modern yöntemlerle kendi tarifelerini belirlediler, belirleyemeyenler, bu belirleyenleri takip ettiler ve sigorta fiyatları geçmiÅŸ zarara raÄŸmen önceki dönemlerden daha da ucuzladı! Bu modern ve yüksek matematik gerektiren hesaplama yöntemleri onu kullanan ÅŸirkete bugünkü ifadesi ile milyar liraya (eskinin katrilyonu) varan zarar getirdi. Allahtan sermayeye sahip olan ÅŸirket çok kuvvetli bir ÅŸirketti de, bu eksiÄŸi hemen giderdi. Åžimdi soru son üç dört yılda portföylerinin neredeyse %80’inden fazlası trafik sigortasından ibaret olan ÅŸirketlerin arkasındaki sermayenin, bu meydana gelebilecek yüzlerce milyon liralık zararı gidermek için yeterli mali gücünün olup olmadığıdır. Zira göreceksiniz o günler gelecektir…

PRÄ°MLERDEKÄ° ZAM AKTÜERYAL HESAPLARLA YAPILMADI

Nihayet 2015 sonlarında ve 2016 yılında sektör, son yedi sekiz yılda öz kaynaklarının neredeyse yarısını trafik sigortası nedeniyle kaybettiÄŸi, bu durumun artık sürdürülemez olduÄŸu gerçeÄŸinden hareketle, trafik sigortası primlerine büyük ölçüde zam yaptı. Hem de öyle bir zam yaptı ki, hemen her kesimden sigortalı feryat figana baÅŸladı. Maalesef söylemeliyim ki, bu yeni fiyatların herhangi bir matematik, istatistik ya da aktüeryal baza dayanmadığı çok açıktı. Sigorta ÅŸirketlerinin canları çok yanmıştı, can havliyle bu zamlar yapılmıştı. Bakın kendimden bir örnek vereyim: 2016 yılı nisanında poliçe yenilemesi gelen yeÄŸenime bir ÅŸirket 10 bin 500 lira, diÄŸer bir ÅŸirket 5 bin 500 lira, bir üçüncü ÅŸirket 3 bin 500 lira fiyat verdi. Bunlar trafik sigortası sıralamasındaki ilk üç ÅŸirketti. Rica minnet, sigortayı üçüncü ÅŸirkete 2 bin 800 liradan yaptırdık. Bir önceki yıl fiyatı 800 lira idi…

Hazine çözümü tavan fiyatı uygulamasında buldu. Bunun da bir iÅŸe yaramadığını bizzat kurumun başındaki bakan geçenlerde açıkladı. Åžimdi 2017 takvim yılı belki küçük bir kâr ya da küçük bir zararla kapanacak. Bunda önemli etken, kesin kârla kapanacak olan 2016 yılının sigorta yılı bazlı etkisinin çok büyük olması. Zira 2016 yılı yüksek primli bir yıldır ve olumlu etkisi takip eden yıllara takvim yılı bazlı olarak sirayet edecektir.

EN BÜYÜK SORUN YANLIÅž FÄ°YATLAMA

Åžimdi bu kadar laf ebeliÄŸi yeter, çözüm nedir diye sorduÄŸunuzu duyar gibiyim. Benim düÅŸünebildiÄŸim çözüm yolu ÅŸudur:

Trafik sigortasında son yıllarda meydana gelen büyük zararın nedenleri çoktur. ÖrneÄŸin rekabet nedeni ile yanlış fiyatlama, yanlış yargı kararları, bir taraftan teminatı alabildiÄŸine geniÅŸletirken diÄŸer taraftan primleri baskılamak, son yıllarda aşırı kur artışı nedeni ile artan hasar maliyetleri, sahte hasarlar ve daha nice ÅŸu anda aklıma gelmeyen birçok diÄŸer neden… Ancak bizler sigortacıyız ve sigortacılığın temel prensiplerine göre hareket etmek zorunluluÄŸumuz var.
Bunlardan biri Yakın Sebep (causa proxima) prensibidir. Bir hasarı öderken önce hasarın yakın sebebinin poliçede yazılı rizikolardan birinin gerçekleÅŸmesi sonucunda olduÄŸunu arayıp görmek zorundayız. ÖrneÄŸin bir seylap neticesi ev eÅŸyaları ıslanıp zarar gördü ise ve poliçede seylap teminatı yoksa, o zararın yakın sebebi seylap olduÄŸu için hasarı ödemeyiz. Burada da aynı yöntem uygulanmalıdır.

Trafik sigortasındaki zararın yakın sebebi yanlış fiyatlamadır. Alınan primler hasarı ödemeye yetmemektedir. O halde doÄŸru fiyatlama yapmak zorundayız. Sigorta fiyatının saptanması basit bir formüle dayanır: GeçmiÅŸ son 5-10 yılın hasar oranı + O iÅŸi üretmek için katlanılan genel giderler (acente komisyonları + ÅŸirket genel giderleri) + GeçmiÅŸ hasar oranlarında meydana gelebilecek negatif yönlü hareketlere karşı küçük bir marj + Kâr marjı = Sigorta fiyatı. Bu toplamdan istenirse nakit tahsilatın mali getirisi düÅŸülebilir, bu ÅŸekilde ulaşılacak fiyat daha adil bir fiyat olur.

Hasar oranı derken sigorta yılı bazlı hasar oranından söz ediyorum. ÖrneÄŸin 2010 yılı hasar oranı derken, 2010 yılı poliçelerinin primlerinin 2017 sonu itibarıyla ulaÅŸtığı tutarı kastediyorum. Zira 2010 yılı primlerine takip eden yıllarda ilave ya da iptaller gelmiÅŸ olabilir. Aynı ÅŸekilde 2010 yılı poliçelerinin 2017 sonundaki ödenen hasar ve muallak hasar toplamını ifade ediyorum. 2010 yılı poliçelerine takip eden yıllarda önemli ölçüde hasar gelecektir. Dava konusu olmuÅŸ hasarlar takip eden yılların herhangi birinde karara baÄŸlanmış olabilir.

Kısaca 2010 yılının 2017 sonundaki ödenen+muallak hasar toplamının 2010 primlerine bölünmesi o yılın 2017 sonundaki hasar oranını verir. Bu yılın ilerdeki yıllardaki geliÅŸmesi aktüerlerce kolaylıkla ekstrapolasyon yolu ile saptanabilir. Takip eden tüm sigorta yılları için aynı hesaplama ve ekstrapolasyon yapılarak örneÄŸin son yedi yılın ortalama hasar oranı ortaya çıkar.

Her yılın hasar oranına her sigorta yılının toplam ödenen komisyonları ve diÄŸer genel giderleri ilave edildiÄŸinde alınacak sonuç BileÅŸik Rasyo (Combined Ratio) dur. Bu oran 100’den büyükse zararı, küçükse kârı gösterir. DediÄŸim gibi daha doÄŸru sonuç her yılın nakit tahsilatının mali getiri oranını da hesaplara dahil etmekten geçer.

DOÄžRU HESAPLAMA Ä°ÇÄ°N ADRES SBM

Yapılacak iÅŸ bu kadar basittir. Peki kim yapacak bu iÅŸi? DeÄŸerli meslektaÅŸlarım, saygıdeÄŸer yöneticilerimiz; elimizde benim bugün artık tek taÅŸ pırlanta diye nitelendirdiÄŸim bir kurum var. Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezi (SBM)…

BaÅŸlangıcında benim üç yıl Ahmet Genç ile birlikte Yönetim Kurulu üyesi olarak görev yaptığım, o zamanki adı ile TRAMER, bugünkü adı ile SBM kurumunda 2003 yılından itibaren ülkemizde kesilen her bir trafik poliçesi elektronik ortamda bulunmaktadır. Bu poliçelerin primleri, hasarları, araç cinsi, plakaları il bazında orada durmaktadır. Ä°tiraf etmek gerekir ki, ilk üç yıl kayıtlarının saÄŸlıklı olduÄŸunu ileri sürmek güçtür. Sistemin saÄŸlıklı iÅŸlemesi için bir sürenin geçmesi gerekmiÅŸtir. Esasen 2007’den öncesi zaman aşımı içine girdiÄŸinden önemli de deÄŸildir.

SBM bilgisayara verilecek komutlarla her bir sigorta yılını, primler ve ödenen ile muallak hasarlar itibarıyla, il bazında ve araç cinslerine göre ayrı ayrı kolaylıkla çıkarabilir. ÖrneÄŸin dilediÄŸinizde Bingöl ilinin taksi plakalı araçlarının 2012 sigorta yılı itibarıyla (yani poliçe baÅŸlangıç tarihleri 1.1.2012 – 31.12.2012 olan taksi poliçeleri) adetlerini, toplam primlerini, ortalama poliçe primlerini, ödenen hasarlarını ve 2017 sonu itibarıyla muallak hasarlarını almak kolaylıkla mümkündür. Buradan Bingöl ili taksi portföyünün 2012 hasar oranını önümüzdeki 2022 yılına kadar ekstrapole ederek bulabiliriz. Buna 2012 yılı genel gider oranını ve ödenen aracı komisyonunu eklediÄŸimizde bileÅŸik oranı bulur, o ortalama primle kâr mı etmiÅŸiz, zarar mı etmiÅŸiz görürüz. Bu çalışmayı her araç cinsi için iller bazında 2007 yılından itibaren her sigorta yılı bazında ayrı ayrı yaptığımızda tablo tüm çıplaklığı ile ortaya çıkar.

GEREKEN TÜM VERÄ°LER MEVCUT

Hacimli bir iÅŸ olmakla birlikte tüm veriler bilgisayarlarda durmakta, iÅŸ doÄŸru komutları vermeye kalmaktadır. DoÄŸru hasar oranına doÄŸru üretim giderlerini eklediÄŸinizde elde edeceÄŸiniz bileÅŸik rasyo size doÄŸru fiyatlamanın ne olacağını da açıkça gösterir. Sayın bakanın aradığı net çözümün yolu budur. BaÅŸkaca yollar bilimsellikten uzak, olsa olsa yöntemi ile bulunacak sonuçlardır ve bugünkünden farklı olmayacaktır.

Sigorta Bilgi Merkezi’nin etkin kullanımı ile hem yıllardır zarar veren araç cinslerinin iller bazında durumu yadsınamaz bir biçimde ortaya çıkacaktır, hem de bulunacak ortalama primlere, hasarsız araçlar için gerekli indirim, hasarlı araçlar için gerekli sürprimler hesaplanarak adil bir fiyatlama yapıldığı, itiraz edilmesi mümkün olamayacak ÅŸekilde ortaya konacaktır. Öte yandan yaklaşık hasar oranına sahip iller gruplandırılarak, daha yüksek hasar oranlı illere göre daha düÅŸük hasar oranlı iller daha düÅŸük primden sigortalanma yolu açılacaktır. Farz edelim Ä°stanbul taksilerinin hasar oranı %90, MuÄŸla taksilerinin hasar oranı %70 bulunmuÅŸ olsun. Bu sonuca göre MuÄŸla’da taksilerin Ä°stanbul’dakilere oranla yaklaşık %30 daha ucuza sigortalanması mümkün olacaktır.

Yazımda sadece Yakın Sebep temelinden hareketle konuyu fiyat bakımından incelemeye çalıştım. Elbette adil yargı kararlarının, kur artışlarının, deÄŸer azalışı sorunlarının, sahte hasarların ve diÄŸer sayılabilecek nedenlerin önlenmesinin konuya etkisi vardır. Yapılacak ÅŸey bir kere doÄŸru hasar oranı bulunduktan sonra bu faktörlerin hasar oranındaki paylarının tahminini gerektirir. Ä°leriye dönük olarak bu kalemlerdeki her olumlu geliÅŸme fiyatlamaya olumlu olarak yansımalıdır.

Sigorta Bilgi Merkezi’nin etkin kullanımı ile yıllardır zarar veren araç cinslerinin iller bazında durumu yadsınamaz bir biçimde ortaya çıkacaktır. Aynı zamanda bulunacak ortalama primlere, hasarsız araçlar için gerekli indirim, hasarlı araçlar için gerekli sürprimler hesaplanarak adil bir fiyatlama yapılacaktır. Öte yandan iller gruplandırılarak, düÅŸük hasar oranlı illeri daha düÅŸük primden sigortalama yolu açılacaktır.